Yeni Üyelik Haber bülteni üyeliği
|
Yaşamı
Saltanatında ilk yılları IV. Murat taht geçtikten sonra, ülkeyi uzun süre akrabaları ve annesi Kösem Sultan yönetti. Bu süre içinde İmparatorluk anarşiye ve büyük iç karışıklıklara sürüklendi, Safeviler Irak'ı ele geçirdi, Kuzey Anadolu'da isyanlar patlak verdi ve 1631 yılında Yeniçeriler sarayı basarak sadrazam ile birçok devlet yöneticisini öldürdü. Zaten çocukluğu sırasında ağabeyi Genç Osman'ın şehit edilişine tanık olan IV. Murat, tüm bu olayların da etkisiyle çok sert bir mizaca büründü ve yirmi bir yaşından itibâren ülke yönetimini tamamen kendi ellerine aldı.
Mutlak saltanat yılları IV. Murat ilk olarak, yaygınlaşmış olan rüşvet ve iltiması ortadan kaldırdı ya da en aza indirdi. Annesinin yönetimi altında aşırıya gitmiş olan keyfî harcamalar ile savurganlığı bitirdi. İstanbul'da alkol, tütün ve kahveyi yasakladı. [4] Yasağa uymayanların öldürülmesini emretti. Bazı geceler tedbîl-i kıyafet ile sokaklarda teftişlerde bulundu. Emrine uymayan birini gördüğü zaman onu hemen orada kendi topuzuyla öldürdü. Bu yüzden zamanla, özellikle ömrünün sonlarına doğru, adam öldürmeye meyilli biri haline geldi.
Askerî başarıları IV. Murat devrindeki en önemli askerî olay Safeviler'e karşı girişilen 1623?1639 Osmanlı-Safevi Savaşları'dır. Bu savaşta Osmanlı orduları, Azerbaycan, Erivan, Tebriz ve Hamedan'ı ele geçirmiş ve son olarak 1638 yılında Bağdat'ı yeniden Osmanlı topraklarına katmışlardır. Bağdat'ın fethinin ardından IV. Murat, tarihe geçen o ünlü sözü söylemiştir:
?Bağdat'ı almaya çalışmak, Bağdat'ın kendinden daha mı güzeldi ne!?
IV. Murat, bu savaşlarda Osmanlı ordularını bizzat kendisi komuta etti ve büyük bir askerî dehâ olduğunu kanıtladı. IV. Murat, ordunun başında sefere çıkan son Osmanlı padişahıydı. Sefer sırasında, Anadolu'daki tüm isyanları ve isyan etmesi muhtemel unsurları yoketti. Böylece devlet otoritesi yeniden ve kesin bir şekilde sağlandı. Yerli halk, memnuniyetini göstermek üzere birçok yerel yapıya onun ismini verdi. Safeviler, kesin Osmanlı zaferi karşısında çaresiz kalınca barış istemek zorunda kaldılar ve 1639 Mayıs'ında Kasr-ı Şirin Antlaşması imzalandı. Antlaşma neticesinde Mezopotamya Osmanlı egemenliğine girdi ve Birinci Dünya Savaşı'na kadar Osmanlı'nın toprağı olarak kaldı. IV. Murat, İstanbul'a döndükten sonra saygın devlet adamlarına, İmparatorluğun eski parlak günlerine dönmesine yönelik ekonomik ve siyasi projeler hazırlanması emrini verdi. Ama hastalığı ve ırsî bir sonuç olan erken ölümü, onun İmparatorluğu dönüştürme fikirlerine ve çalışmalarına engel oldu.
Ölümü IV. Murat, 1640 yılında İstanbul'da henüz 27 yaşında ölmüştür. Ölüm nedeni üzerine iki ayrı iddia vardır. Batılı kaynaklar sirozdan, Osmanlı kaynakları ise damla hastalığından öldüğünü iddia ederler. IV. Murat, ölüm döşeğindeyken kardeşi İbrahim'in öldürülmesini emretmiştir. Ancak emri yerine getirilmemiş ve İbrahim, onun ardından padişah olmuştur. IV. Murat'ın bu emri vermesinin nedeni, kardeşi İbrahim'in deli olduğunu ve tahta geçmesi halinde İmparatorluğun büyük karışıklıklara sürükleneceği düşüncesi ve endişesi vardı.
Fiziksel Gücü IV. Murat fazlasıyla iri, uzun, heybetli ve güçlü bir yapıya sahipti. Zamanının en çok korkulan savaşçılarından birisiydi. Ordunun başında sefere çıkan son padişah olan IV. Murat'ın fizikî gücü, Evliya Çelebi'nın kitaplarında ayrıntılı bir şekilde yer almaktadır. IV. Murat, istisnâî derecede iyi bir güreşçi idi, aynı anda birden çok güreşçiyle baş edebilecek güçteydi. En çok kullandığı silah topuzdu. 60 kilo gelen topuzları tek eliyle taşıyabilir, öldürücü darbeler vurabilirdi. Ok ve 50 kilodan ağır olan palayı da çok iyi kullanırdı. Tüm bu silahlar hâlâ sağlamdır ve Topkapı Sarayı'nda sergilenmektedir.
|
|
Copyright © 2005 Uzerine.com
uzerine.com Ana Sayfa |
Gizlilik Sözleşmesi |
Üye Girişi